“Fenerbahçe Avrupa’nın en büyük takımları arasında”

Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımımızın teknik direktörü Luis Aragones'in yardımcılarından ve aynı zamanda takımın fizik kondisyoneri Carlos Cascallana, Kamp Günlüğü programında Yasir Kaya'nın sorularını yanıtladı.

Avusturya'da takımımızın kampının ikinci gününde şu ana kadar yapılan çalışmaları değerlendiren Cascallana, kendisini ve Fenerbahçe'de aldığı görevi anlattı.

Cascallana, kariyerine nasıl başladığı ile ilgili şunları söyledi: "Çok uzun yıllardır futbolun içindeyim. Yaklaşık olarak 28 yıl oldu. Luis Aragones olmak üzere bi çok değerli teknik direktörle çalıştım. Bu zamana kadar çok şey öğrendim. Kariyerimin çok büyük bir bölümü Atletico Madrid'de geçirdim. Şu anda Fenerbahçe Futbol Takımı'nın fizik kondisyoneri olarak görev yapıyorum. Luis Aragones'in yardımcılığını yapıyorum."

Aragones'in kendisine yaptığı teklifi Cascallana şöyle anlattı: "Atletico Madrid kulübünde çalışırken, Euro 2008 bittiğinde Aragones bana bir teklifte bulundu. Ben de o sırada altyapı ile ilgili bir çalışma içindeydim. Ben de bu teklifi kabul ettim. Luis Aragones için şunu söyleyebilirim: Çalıştığım en iyi antrenörlerden bir tanesi. Gerek futbol bilgisi gerekse kariyeri bunun bir göstergesi."

Cascallana, antrenman programı ile ilgili olarak "Biz futbola, hem teknik olarak hem de fiziksel açıdan bir bütün olarak bakıyoruz. Bizlerin en büyük amacı bunları aynı anda yapmak. Bizler teknik ve taktik olarak idmanları ayırmak istemiyoruz. Kampın sonunda önemli bir mücadeleye çıkacağız. Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı oynayacağız. Bu zamana kadar hazır olmamız için bu şekilde bir çalışma yürütmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Takımımızın topla çalışmalara erken başlaması ile ilgili olarak ise Cascallana "Şampiyonlar Ligi maçlarına kısa bir süre kaldığı için değil, antrenman felsefemiz bu olduğu için topla çalışmalara hemen başladık. Bizim antrenman felsefemizde her zaman topa yer vardır. Bir yandan topla oynayıp bir yandan da fizik kondisyon şartlarını geliştirmeye çalışırız. Bu bizim felsefemiz" şeklinde ifade etti.

İki gündür antrenmanların yağmur altında olması ile ilgili olarak ise "Bizim için yağmur sorun olmuyor. Çok ağır şartlardaki bir sahada çalışmıyoruz. Evet yağmur yağıyor ama şiddeti çok fazla sayılmaz. Futbolcuların kendilerini hava şartlarına hazırlamaları açısından bu yağmurun bir bakıma iyi olduğunu söyleyebiliriz. Şu an çalıştığımız yer hava ve yükseklik bakımından ideal bir yer. Bizi kötü şekilde etkilediğini düşünmüyorum" yanıtını verdi.

Deivid'in dün geçirdiği sakatlığın büyük talihsizlik olduğunu söyleyen Carlos Cascallana konu ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Deivid'in yaşadığı olay çok şanssız bir sakatlık oldu. Oyunun dışında kendi müdahalesiyle bu sakatlığa neden oldu. Bu saha içinde olabilecek bir şeydi onun da bir suçu yok. Bizler bunun değerlendirmesini kendi aramızda yapacağız. Bunun için çok çok kafamıza takmamalıyız. Hep ileriye bakmakla yükümlüyüz. Nasıl bir strateji uygulayacağımızı neler yapacağımızı teknik heyet içinde değerlendireceğiz."

Takımın durumu ile ilgili olarak Cascallana, "Ön eleme maçları nedeniyle hazırlanmak için az bir zamanımız var. Bana göre şu ana kadar yaptığımız çalışmalar hep olumlu yönde ilerliyor. Futbolcuların fiziksel olarak güçlenmeleri için gerek konsantrasyon arttırıcı çalışmalar konusunda genel bir değerlendirme yapmamız gerekiyor. Ekipten memnunum. Bu sadece futbolcular olarak değil, sağlık ekibinden tercümanlara, malzemecilerden idari menajerine kadar herkes çok güzel çalışıyor. Herkes çok dikkatli bir şekilde çalışıyor. O açıdan genel olarak bir takım olarak baktığımızda durumdan memnunum" diye konuştu.

Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibimiz MTK ile ilgili ise Cascallana şu değerlendirmeyi yaptı: "Şu ana kadar MTK takımı hakkında çok fazla bir bilgiye sahip değilim ama önümüzde önemli bir süre var. Bizim bu süre içinde yapacağımız, MTK'nın maç kasetlerini, teker teker incelenip bizim tarafımızdan bir çalışma uygulanacak. Bunun için de Aragones ve diğer arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Tüm görüntüler hazırlanıyor, bunları izledikten sonra onlar için değerlendirebilirim. Tabii ki şüphesiz. Bizi şampiyonanın dışına itmek isteyecekler. Macaristan şampiyonuyla oynayacağız. Onların da çok iyi hazırlandığına eminim. Bu nedenle değerlendirmelerimizi ve çalışmalarımızı bu yönde yapacağız."

"Fenerbahçe'ye gelmeden önce nasıl bir fikriniz vardı şimdi bu fikirlerinizde bir değişiklik oldu mu" sorusuna ise kondisyenerimiz şu yanıtı verdi: "Buraya gelmeden önce Fenerbahçe'yi tanıyordum. Şampiyonlar Ligi maçlarında Fenerbahçe'yi takip ediyordum. Bunu kimse inkar edemez; Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nde adı geçen en önemli ekiplerden bir tanesi. Ben de buraya geldikten sonra işini ciddiye alan bir kulübe geldiğimin bir kez daha farkına vardım. Ekip olarak yönetiminden burada çalışan herkese kadar büyük bir iş ciddiyetiyle çalıştıkların kavradım. Takım hakkında bunları söyleyebilirim. Fenerbahçe sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın en büyük takımları arasında… Bunu geldiğimde stadımız ve kulübümüzün yapısıyla bir kez daha gördüm. Çalışan insanlar yöneticileri gözlemlediğimizde ne kadar büyük olduklarını görebiliyorum."

Yasir Kaya'nın "Fenerbahçe'yi İspanya'daki bir takıma benzetseniz hangi takıma benzetirdiniz" sorusuna ise Cascallana, "Fenerbahçe rahat rahat İspanyol Ligi'nde oynayabilecek kapasiteye sahip. Büyük takımlarla mücadele edebilecek bir yapıya sahip. Euro 2008'de gördüğümüz kadarıyla Türk futbolu bir çıkış yakaladı. Fenerbahçe'de bunun liderliğini yapan bir kulüp. İspanyol takımlarından hiçbir farkı yok. Fenerbahçe La Liga'da rahatça oynayabilecek bir takım" yanıtını verdi.

Cascallana hayattaki prensiplerini ise şöyle anlattı: "Bir profesyonel olarak saha içindeki ve saha dışındaki tavırlarım farklı. Herkes saha içinde çok iyi bir şekilde çalışmak zorunda. Saha içinde çalıştığım zamanlarda saha içindeki hiçbir isim önemli değil herkese aynı şekilde yaklaşır ve davranırım. Saha dışında ise farklı bir ortam vardır. Burada kurulan dostluklar vardır. Herkesle iyi geçinmeye çalışırım. Bunun dışında iyi bir aile insanıyım. Herkes gibi yapmaktan keyif aldığım şeyler vardır. Müzik dinlemek, sinemaya gitmek ailemle zaman geçirmek gibi. Saha içinde en önemli şey disiplindir ben de buna büyük önem veririm."

Kondisyonerimiz son olarak, taraftarlarımız ile ilgili ise şunları söyledi: "Tabii ki Fenerbahçe taraftarıyla stat içinde tanışma fırsatımız olmadı ama Türkiye'ye geldiğimizde ne kadar takımlarını seven ateşli taraftarlar olduğunu gördük. Bu benim çok hoşuma gitti. Çünkü ben de çok tutkulu bir insanımdır. İşime tutkuyla bağlıyımdır. Bunu kendi takımına gösterdiklerini anladım. Onlarla çok iyi anlaşacağımızı düşünüyorum."